28 Şubat davasının 3 bin 833 sayfalık gerekçeli kararında, "Dava konusu olayda, hükümeti cebren ıskat veya vazife görmekten cebren menetme eylemini gerçekleştirmek üzere, bir kısım sanıkların önceden gizlice ittifak etmiş oldukları anlaşılmaktadır." ifadesine yer verilmiştir. [i]
28 Şubat Post-Modern darbesinde, uydurulan irtica suçu bahanesiyle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının iradesi ile seçtiği meşru bir hükümeti cebren ıskat suçunun işlendiği 28 Şubat davasıyla tescillenmiştir.
“İrtica” adlı uydurma gerekçe ile 28 Şubat 1997 Post-Modern darbesini gerçekleştiren TSK’daki mezhepçi ve seküler görüşe sahip kimseler, üst düzey bürokratik makam ve mevkilerde kadrolaşarak, silahlı kuvvetlerde görevli muhafazakar ve mütedeyyin askerleri yine sözde “irtica” gerekçesi ile, sorgusuz – sualsiz ve bir mahkeme kararına veya somut bir kanıta dayanmadan, aldıkları keyfi kararlarla görevlerinden uzaklaştırmıştı. Yüksek Askeri Şura kararları ile gerçekleştirilen bu işlemlerde, uzaklaştırılanların siciline, hiçbir somut kanıta dayanmadan, sırf ihraç gerekçesi oluşturmak üzere, imzasız ihbar mektuplarına dayanarak veya sübjektif bir bakış açısıyla, Fetullah Gülen grubu mensubu oldukları kaydı düşülüyordu. Gerçek FETÖ mensupları yerine milli ve manevi değerlere sahip, takip – kontrol gerekmeksizin çalışan vatanseverler TSK’dan ihraç ediliyordu.
28 Şubat 1997’den günümüze kadar geçen zaman ise birçok perdeyi aradan kaldırmış, birtakım gerçekleri ise su yüzüne çıkarmıştır. 28 Şubat Darbesini gerçekleştirenler, 2016’ya kadar geçen sürede boşalan TSK kadrolarının büyük bir kısmında FETÖ’nün kadrolaşmasına engel olmayarak, aksine 15 Temmuz Kanlı Darbe ve İşgal Girişimine giden yolun taşlarını döşemişlerdir.
1000 yıl boyunca tüm dindarlara dünyayı zindan etme hayali kuranların hukuk önünde hesap vermiş olmalarının yanı sıra, 28 Şubat darbecilerinin ve onların çeyrek asırlık işbirlikçilerinin görevden uzaklaşması ile terörle mücadelenin başarıya ulaşmış olması gerçeğinin oluşturduğu rahatsızlık, SADAT Savunma’ya saldırıyor olmalarının sebebini ortaya koymaktadır. En önemli soru şu olmalı değil mi? 28 Şubat seküler zihniyeti ile FETÖ’nün ülkenin güvenlik kurumlarından temizlenmesi akabinde terörle mücadele başarıya ulaştığına göre, terörün uzun yıllar bitirilememesinin sorumlusu kimdir? Bunu soruşturma görevi savcılara aittir.
28 Şubat post-modern darbe döneminde mürteci damgası vurulanlar, bugün alınları ak bir şekilde göğüslerini gererek bu milletin kendilerine verdikleri emaneti mukaddes bilerek mesleki birikimlerini yine mukaddes bildikleri vatanlarının menfaatine sunmaya devam etmekteler.
SADAT Savunma Türkiye Cumhuriyeti’nin medeniyet coğrafyasındaki ülkelerin silahlı kuvvetleri ve polis güçlerine, savunma ve iç güvenlik alanında danışmanlık, eğitim ve donatım hizmetleri sunmaktadır.
Bugün gelinen nokta bizlere açıkça göstermektedir ki 1000 yıl süren, 28 Şubat ve manevi değerlerimizin kapı dışarı edilmesi değil müfterilerin sinsi ve ahlaka mugayir yöntemleri olmuştur. Tüm bu maksatlı iftira ve manipülasyon çabaları ise müfterilerin sembolik bir “1000 yıl andı” olmakla kalmıştır.
Ancak bilinmesini isteriz ki tüm bu tezvirat hakkında vereceğimiz karşılık 28 Şubat’ta olduğu gibi bugün de hukuk yollarına başvurmak ve bu hukuki mücadeleleri kararlılıkla sürdürmektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu
[i] https://www.aa.com.tr/tr/gunun-basliklari/28-subat-davasinin-gerekceli-karari-aciklandi/1194030