Kamuoyu Duyurusu

Son günlerde şirketimiz SADAT aleyhine karalama ve iftira kampanyalarının tekrar başlatılmış olması dikkat çekicidir. Bu karalama ve iftira kampanyalarının, birbiriyle irtibatlı olarak, dışarıdan ve içeriden, 15 Temmuz darbe girişiminden önce yapılmış olması, planlanan darbe sonrasında hedef alınacak birimler arasında SADAT'ın olduğu şeklindeki darbecilerin niyetini açıkça ortaya koymaktadır. Nitekim bu eleştiriler 15 Temmuz Darbe girişiminin başarısız olması üzerine bıçak gibi kesilmişti. Arkasından anlaşıldı ki Darbe Girişimi başarılı olsaydı Darbeciler devamında yapacakları katliamlara SADAT’ı kılıf yapacaklarmış. Minareyi çalamayınca kılıf ellerinde kaldı.

Bu yıl Mayıs ayı itibarı ile yine SADAT’ı ağızlarına dolamış bulunuyorlar. Havaların ısınması ile meydanlarda “Arap Baharı – Gezi Olayı” senaryoları uygulamayı denediler ama yine başarısız oldular. Minareyi çalmakta yine başarısız olan çevreler dillerine doladıkları SADAT adını kendilerine yeni bir emir gelene kadar rafa kaldıracaktır.

SADAT Neden Hedefte?

SADAT’ın insan kaynağını oluşturan ekip Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli üstün nitelikli, donanımlı ve yüksek vasıflı kişilerden oluşmaktadır. Batı bu nitelikleri haiz personelini Afrika, Ortadoğu, Güney Amerika ve hatta kendi ülkelerinde kirli işleri gördürmekte kullanmaktadır. Her bakımdan donanımlı; Milli, manevi ve insani değerlere sahip insan kaynağıyla SADAT’ı kendi amaçlarını gerçekleştirmelerine engel olarak görmemeleri mümkün mü?

SADAT misyonunu ve vizyonunu açıklamaktan çekinmeyen, yüksek ahlaki ve etik değerleri olan hiçbir gizli faaliyeti olmayan bunun yanı sıra uluslararası mevzuata ve Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun olarak kurulmuş ve buna harfiyen uyan bir Danışmanlık ve Eğitim şirketidir.

Yasalar gereği hiç eğitim tesisi veya kampı kuramamış yürütmeye çalıştığı danışmanlık ve eğitim hizmetlerini, hizmeti talep eden (Türkiye Cumhuriyeti’ne Dost ve Müttefik) ülkelerin Ordularının kendi tesislerinde yürütmüştür.

Tüm bu gerçeklere rağmen 15 Temmuz’da hezimete uğrayan ABD – FETÖ – PDY terör örgütü, bu milletin asil evlatlarının en ağır silahlara karşı sadece çıplak elleri ile meydanlara dökülerek (terörist başı Fetullah Gülen tarafından uzun yıllar boyunca devlet içine yerleştirilmiş terör elemanları vasıtasıyla NATO tarafından planlanıp yürütülen) darbe tezgâhını alaşağı edebilişine akıl erdirememekte ve bunun altında örgütlü bir çalışma olduğunu mu düşünmektedir?

15 Temmuz gecesi 249 vatanperver evladımızı şehid binlercesini gazi eden eli kanlı FETÖ ve yandaşlarının mahkemelerde süt dökmüş kedi numaraları yaparak kurtulmaya çalıştıkları ve suçu ise görülmemiş bir pişkinlikle pak ve tertemiz Şirketimize atmaya çalıştıklarını tüm dünya görmektedir.

Yürüttükleri karalama ve iftira kampanyası ile hem 15 Temmuz davalarında alacakları cezaları hafifletebileceklerini zannediyor hem de uluslararası alanda oluşturdukları algı ile Sayın Cumhurbaşkanımızın arkasında silahlı bir gücün olduğu yalanını yayarak Türkiye Cumhuriyetini hedef haline getirmeye çalışıyorlar.

Bu yolda FETÖ teröristleri pentagon görevlisi Michael Rubin’e gönderdikleri Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız ve SADAT aleyhindeki iftiraları, daha fazla ses getirmesi için Türkçe yayınlamaya dahi geçmişlerdir.

SADAT’ın Silahlı veya Silahsız Askeri Gücü Yoktur!

1. Şirketimiz paralı asker organizasyonu değildir
2. Silahlı veya silahsız askeri gücü yoktur
3. Şirketimize ait silah bulunmamaktadır
4. Güvenlik ve / veya savunma hizmeti sunmamaktadır
5. Eğitim kampımız, tesisimiz veya her ne ad veriyorsanız bu amaçla kullanabileceğimiz bir arazimiz olmamıştır
6. Türkiye’de veya yurtdışında hiçbir sivile veya gruba eğitim verilmemiştir
7. Hizmetlerimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin Dost ve Müttefik ülkelerinin Orduları ve Polis Teşkilatlarına yönelik programlar içermektedir. Bunun dışında bir çalışmamız olmamıştır
8. Şirketimizin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hiçbir faaliyeti olmamıştır
9. Şirketimiz ortakları ve personeli 15 Temmuz gecesi her vatansever ve şerefli Türk insanı gibi tamamen bireysel hareket ederek ve kendi inisiyatifi ile darbecilere karşı vatanını savunmak ve uğrunda canını vermek için sivil direniş göstermiştir
10. Şirketimiz El-Kaide, IŞID (DAEŞ, DEAŞ), PKK, PYD, Boko Haram, Haşdi Şabi vb tüm örgütleri aynı kuklacı/lar tarafından kullanılan Terör Örgütleri olarak kabul etmektedir

Asıl hedef Türkiye Cumhuriyeti Devletidir

Aklıselim sahibi herkes asıl hedefin Türkiye Cumhuriyeti olduğunun farkında… Artık sokaktaki vatandaş bile Pakistan’da yürütülen Yargı Darbesinden Venezüella’da ki askeri darbe girişimine, Arap Baharından Demokrasi Nöbetlerine kadar sürekli tezgâhlanan oyunun farkında…

Afganistan’a, Irak’a, Yemen’e, Libya’ya, Mısır’a “Demokrasi” götürülmesi, başındaki “Diktatör”den kurtarılması senaryolarının (eski Türk Sineması) gibi konu kabızlığı çeken NATO – ABD senaryoları olduğunu herkes biliyor.

Küresel Aktör olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye Cumhuriyeti’nin tekrar içe kapanıp pasifize edilmesi, gelişmesinin sekteye uğratılması amacıyla yapılan saldırıların ardı arkası kesilmeyecektir. Dış Politikada, Küresel Askeri Operasyonlarda, Savunma Sanayi alanında ve Ekonomide önemli mesafeler kat eden ve ciddi başarılar elde eden Türkiye Cumhuriyeti’nin tekrar eski Türkiye’ye dönüşmesi amacıyla uluslararası alanda imajının kirletilebilmesi için;

1. Demokrasi’den uzaklaştığı,
2. Diktatörlüğe kaydığı,
3. Terörü Desteklediği vb yalanlara başvurulmaktadır.

Türkiye Cumhuriyetine çağ atlatan, ekonomik istikrara kavuşturan, Avrupa ekonomik ve siyasi çöküşte hatırı sayılır mesafe kat etmişken, her geçen gün istikrarlı bir ivme ile tam bağımsızlık yolunda ülkemize önemli mesafeler aldıran bu necip milletin öz evladı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedefe oturtmuşlardır.

Sayın Erdoğan’ı diktatörlükle ve teröre destek vermekle suçlama kampanyası yalan ve iftiralarla dolu karalamadan ileri gidememektedir.

Neden Sadece SADAT?

SADAT 2012 yılında Stratejik Askeri Danışmanlık ve Özel Askeri Eğitimler vermek üzere kurulmuş ilk şirket olmakla birlikte ardından başka şirketler de kurulduğu bilinmekte…

Kurulan bir şirket “Emekli askerlerden kurulan ve Genelkurmay Başkanlığı’nın da onayını alan özel şirket, komando harekatından özel harekata, hava indirme harekatından su altı taarruz harekatına kadar hemen bütün alanlarda yabancı ordulara danışmanlık ve eğitim hizmeti verecek” şeklinde 08.10.2014 tarihinde yayınlanan bir gazetede övgüyle duyurulurken (http://www.milliyet.com.tr/turkiye-nin-ilk-ozel-askeri-egitim) aynı gazete 2012 yılında SADAT’ın kuruluşunu suçmuş gibi duyurmaktaydı. (http://www.milliyet.com.tr/emekli-pasanin-sivil-kararg-hi-gundem-1590927/)

Türkiye’deki tek askeri danışmanlık ve eğitim şirketi SADAT olmadığına göre neden sadece SADAT’a saldırılıyor! SADAT misyonu sebebiyle küresel güçlerin menfaatlerine çomak soktuğu ve Türkiye’nin Savunma Sanayi alanında önünü açtığı için mi!

SADAT, ABD ve emperyalist küresel güçlerin, İslam coğrafyasını yönetmek için faaliyet gösteren 70'den fazla Savunma Danışmanlık Şirketine rakip olarak kurulduğu için, yıpratma kampanyası da Okyanus ötesinden kurgulanmaktadır.

SADAT benzeri misyon ve vizyonu olan ahlaki ve etik değerlere sahip daha pek çok Stratejik Askeri Danışmanlık ve Özel Askeri Eğitim sunma imkanı olan şirketler kurulması Türkiye’nin uluslararası alanda etkinliğini katlayarak artırmasına sebep olacaktır.

Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli olmuş aktif, dinamik, vatan sevdalısı tüm meslektaşlarımızın sahip oldukları birikimleri Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli ihraç ürünü olarak ülkemizin dostu ve müttefiki ülkelerin orduları ve polis teşkilatlarına sunmalarını samimiyetle tavsiye etmekteyiz.

Çakalın özgürlüğü Aslan ayağa kalkana kadardır!

Çok değerli halkımıza saygı ile duyurulur

SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnş. San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu