AYDINLIK'IN KARANLIK İFTİRASI
Merak eder dururdum, yalan haber nasıl yapılır diye; adı aydınlık fakat aslı karanlık olan bir gazetenin SADAT haberinden sonra hakka'l yakin yaşamış olduk.
Bir mevzu bu kadar mı çarptırılır, bu kadar mı yamultulur?
Hani deveye sormuşlar "boynun neden eğri" diye oda "nerem düzgün ki" demiş ya öyle de değil. Çünkü devenin eğriliklerinde bir sanat var, her bir yapısında bir hikmet var. Kardeşim bunlarda sanatı manatı geçtik de bir kırpıntı olarak dahi doğru taraf yok!
Mevcut yasalara uygun olarak bir ticari şirket kuruyorsun. Prosedür ne ise usulü dairesinde tamamlıyorsun. Broşürünü bastırıyorsun. Tanıtımını yapıyorsun. Web siteni kuruyorsun; amacını, hedefini çalışma prensiplerini yayınlıyorsun. Hatta televizyonlara çıkıyorsun detaylı olarak anlatıyor, duyurular yapıyorsun. Bununla da yetinmiyor yetkili, ilgili kim varsa açıktan aleni görüşmeler yapıyorsun. Yerin, yurdun, adresin belli, kim olursa gelene kapını açıyor, davet ediyorsun. Bütün bunlara rağmen çıkan şu yazı dizisine bakın Allah aşkına!
Şirketi kuranlardan başlayalım.
Haber şöyle; "TSK'DAN İRTİCA NEDENİYLE ÇIKARTILAN ASKERLER KURDU" Kim bunlar? ASDER'i kuranlar. Merkezin ilk çekirdeğiymiş. 2000 yılında kurulmuş. Koçum sen nerdesin 13 yıldır. Bağıra bağıra sesimiz kısıldı. Çıkmadığımız televizyon, yazılmadığımız gazete kalmadı neredeyse. Kitaplar yazdık, bültenler çıkardık, makaleler yayınladık. Avazımız çıktığı kadar bağırdık. Hem de seninkiler doludizgin eserken; hükümetleri çalışamaz hale getirip, post modern darbelerini yaparken.
Sen neredeydin? Uzayda mı yaşıyordun? Hiçbir zaman başımızı önümüze eğmedik. Alnımız apaçık, göğsümüz dimdik, hakkı haykırdık olanca sesimizle...
TSK içerisinde darbeci mezhepsel yapılanma için binlerce vatan evladının nasıl harcandığını hiç mi duymadın? Her türlü donanıma sahip bu insanların, türlü türlü işkencelere maruz kaldıkları halde zerre miktarı kanunsuz bir yola tevessül etmediklerini, tamamen hukuki ve meşru zeminde haklarını nasıl aradıklarını, nasıl demokratik yollarla mücadele ettiklerini hiç mi duymadın?
AKP; CHP, MHP ve medya ASDER'i çok iyi tanır. Zaten meclisten hemen hemen bütün milletvekillerinin desteğiyle mağdur arkadaşlarımızın hakları iade edildi. Kaldı ki o süreçte kendisi de darbe mağduru olan CHP Edirne Milletvekili Rasim Çakır ve Sol düşünce yapısında oldukları için 1980 darbesiyle ordudan atılan ADAMDER mensubu arkadaşlarımızla da birlikte çalıştık. Onlar şimdi emekli subay, emekli Astsubay. O halde hala bu tarih öncesi manşet nedir?
Henüz AKP'nin olmadığı zamanda derneğimizi kurduk. Hiçbir partiyle üyelik bağlantımız yoktur. Bir Sivil Toplum Örgütüyüz. İnsan Hakları ve Çağdaş Demokrasiyi savunan bütün STK'lar bizi tanır, birlikte birçok ortak eylemlerimiz oldu.
Bu kadar açık, şeffaf ve demokratik bir dernek ve şirket nasıl Kontrgerilla Merkezi olarak gösterilebiliyor. Doğrusu büyük başarı...
Yalanları sıralayalım;
1.Suriye'de iç savaş çıkaran Suriyeli ve yabancı eylemcileri eğitmek ve silahlandırmak üzere kurulan...
2.İslamcı kontrgerilla olarak adlandırılan SADAT...
3.Para aktarma: Körfezden gelen dolarlar, Türkiye'de çeşitli kuruluşların örtülü ödeneğinden ayrılan paraların bir kısmı Suriye muhalefetine ASDER/SADAT tarafından ulaştırılıyor.
4.Aydınlık'ın edindiği bilgilere göre SADAT'ın çeşitli yerlerde açtığı eğitim kamplarında bugüne kadar yaklaşık 2800 kişi gayri nizami savaş eğitimini tamamladı...
5.Askeri eğitimler hala sürüyor. Mevcut kamplarda 300–400 kişilik bir grubun eğitimi devam ediyor. Hedefin bu sayıyı 4500 ün üzerine taşımak olduğu ileri sürülüyor.
6.ASDER 2002 sonunda iktidara gelmesinden sonra AKP'nin askeri cenahtaki faaliyetlerinin merkezi olarak perde gerisinde faaliyet yürüttü. Ordu içindeki uzantıları aracılığıyla belge/bilgi sızdırmada etkin rol oynadı. ASDER üyeleri Ergenekon ve balyoz operasyonlarında etkin görev aldı. Bilgisayar ortamında sahte belge üretmede bu üyelerinde bulunduğu ileri sürülüyor.
7.Suriye krizi ile birlikte ASDER AKP hükümetinin de talebiyle askeri alanda faaliyet gösterme kararı aldı.
8.Bugünlerde ASDER'in asker üyeleri AKP hükümetinden gelen talep üzerine başlarında kıdemli özel harpçı emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi olduğu halde SADAT'ı kurmaya karar verdiler.
9.SADAT başkanı özel harpçı emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi'nin Deniz Kuvvetlerinin İzmit/Gölcük teki Ulaşlı kampında Suriye'ye gönderilecek eylemcilerin eğitimi için keşif yaptığını belirledik.
10.Suriye iç savaşında kilit bir rol oynuyorlar. Kaynaklarımıza göre SADAT özellikle yabancı militanların arazi savaşı ve sokak savaşı için eğitiminde yoğun bir çalışma içinde.
11.SADAT'ın bu amaçla kullandığı, kullanmaya hazırlandığı başta İstanbul, Marmara bölgesinde çeşitli eğitim üsleri bulunuyor.
12.Mehmet Emin Koçak'ın SAT komandoların tutuklanmasına neden olan Poyrazköy tertibinde rol aldığı öğrenildi.
13.Mehmet Emin Koçak'ın çok defa izinsiz yurt dışına çıktığı tespit edilerek, 23 Haziran 2009 tarihinde tutuklanmıştır.
14.Bu merkez bölgemizde ABD planını uygulamak üzere kurulmuştur.
Bunların hepsi Aydınlık düşmanı olan bu gazete tarafından karanlık odalarda üretilmiş hayallerdir. Cevap verilecek hiçbir tarafı yoktur. Bir tanesini ispat etsinler ASDER'i ve SADAT'ı kapatmaya hazırız. Ama avukatlarımız gerekli hazırlıklarını yaptılar. En kısa zamanda Mahkemede hesaplaşacağız.
Hesaplaşmaya hesaplaşacağız, fakat bir konu kafamı meşgul ediyor; acaba adı Aydınlık fakat aslı Karanlık olan bu gazetenin amacı nedir? Beyinlerin gizli kapaklı bölmelerinde neyin planlarını yapıyorlar ben onu çözmeye çalışıyorum.
Yakında çıkacaktır meydana...
Gürcan ONAT