Haberler

ASDER STRATEJİ ARAŞTIRMA MERKEZİ

ASSAM”

AÇILIŞ DUYURUSU

 

Geçen yüzyılın başında imparatorluklar dağıldı. İmpratorlukların bünyesinde bulunan milletler Birinci Dünya Savaşının galipleri tarafından güdümlü devletçikler halinde teşkilatlandırıldı. Bağımlı devletler, özgür olduklarını zannettikleri halde, totaliter rejimlere mahkum edildi. Diktatörler, vasi devletler tarafından korundu ve desteklendi.

İki dünya harbi arasında, batının gelişmiş devletleri daha ziyade faşist diktalarla, Sovyetler ve bağlıları da kominist diktalarla idare edildi.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, batılı devletlerde, ABD ve İngiltere örnek alınarak, demokratik sistemler yerleşirken, Rusya ve bağımlılarında Kominizm yönetim sistemi olarak benimsendi.

Batı, Kominizme karşı Amerikanın önderliğinde NATO blokunu, Rusyanın Liderliğindeki Sovyetler Birliği de, azgın kapitalizme karşı VARŞOVA Paktını oluşturdu.

TÜRK-İSRAİL İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM

Gazze'ye insanî yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisine, Doğu Akdeniz'in Uluslararası sularında, İsrail Deniz gücü tarafında yapılan silahlı baskının (Mayıs 2010) üzerinden 15 ay geçti. Bu baskında 9 Türk Vatandaşı hayatını kaybetmişti.

Türkiye İsrail'in özür dilemesini ve şehitlerin yakınlarına tazminat ödemesini talep etmişti. İsrail bu talepleri karşılamadı. Türkiye meseleyi Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyine götürdü. Ancak oradan sızan haberlere göre de, Türkiye'nin taleplerinin gerçekleşmesi için tatmin edici bir kararın çıkmayacağı anlaşıldı.

Bugün (02 Eylül 2011) Türkiye'nin tepkisini Dışişleri Bakanımız, Prof. Sn. Ahmet Davutoğlu'ndan dinledik.

 İSLAM COĞRAFYASINDAKİ DEĞİŞİM RÜZGARLARI

HALK AYAKLANMALARI:

TUNUS 'ta; işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluğu protesto etmek için kendisini yakarak intihar girişiminde bulunan Muhammed Buaziz adlı gencin görüntülerinin yayılması üzerine Ülke sathına yayılan gösterilerin daha da artması ile gösteriler halk ayaklanmasına dönmüş ve Ordu Komutanı General Raşit Ammar’ın göstericilere ateş etmeyi reddetmesi üzerine, 23 yıldır iktidarda olan Zeynel Abidin Ben Ali Ülkesini terk ederek Suudi Arabistan’a kaçmıştır. Ben Ali tarafından fesih edilen hükümetin, Başbakanı Muhammed Gannuçi, Tunus Anayasasına göre Devlet Başkanlığını üslenmiş; eski hükümetin savunma, içişleri, dışişleri ve maliye bakanlarının yerlerini korudukları ve muhalif liderlerin katılımı ile “Ulusal Birlik Hükümeti” ni kurmuş; ancak tepkilerin sürmesi üzerine bu hükümet istifa etmiştir. Ocak ayı sonunda, Muhammed Gannuçi Başkanlığında geçiş hükümeti kurulmuştur. Başbakan Gannuçi, altı ay içinde seçimlerin yapılarak görevin yeni hükümete devredileceğini açıklamıştır.

TÜRK-İSRAİL KRİZİNDE ASKER PASİF KALDI

Gazze'ye yardım Gemilerine İsrail askerî saldırısının Türkiye'ye maliyeti 9 şehit, ve 22 yaralı olmuştur.

Yardım gönüllüleri (466 kişi), şehitlerimiz (9 şehit) ve 22 yaralımız 03 Haziran sabahı saat 0230 itibariyle Ülkemize getirilmiş, 5 ağır yaralı da nakilleri uygun olmadığı için İsrail'de kalmıştır. Diğer 32 Ülkeden katılan gönüllü, şehit ve yaralılar da ülkelerine ulaşmıştır.

Şehitlerimize Allah' tan rahmet, yaralılarımıza şifa, şehit ve yaralı yakınlarına sabırlar diliyorum. Tüm yardım gönüllülerine selam olsun.

İHH 'ya Teşekkürler;

Dünyanın en zalim yönetiminin elinde esir hayatı yaşayan, İsrail'in şerrinden çekindikleri için dünya devletlerinin resmi yönetimlerinin arkasını döndüğü, görmezden geldiği, mazlum bir millete, Gazze halkına, İsrail' in şedit geçmişine rağmen yardım götürmeyi hayatları pahasına göze alan, bu yiğit insanları, yardım gönüllülerini, bütün kalbimizle kutluyoruz. Yeni bir çığır, Filistin Halkına da yeni bir ufuk açtılar. Donanımlı orduların göze alamadıkları cesur girişimde bulundular. İnsani yardım konvoyu gönüllüleri bu girişimlerinin ecrini bu dünyada ve ahirette göreceklerdir.

İHH, bu konvoyun bayraktarıdır. Mazlumlara yardım ederken, Ülkemizin aktif olarak meseleye taraf olmasını ve özellikle İslâm Dünyasında layık olduğu yeri pekiştirmesine vesile oldu. Başta İHH Başkanı Av. Sn. Bülent Yıldırım olmak üzere, İHH yönetimini gıpta ile kutluyorum.

İSRAİL İNSANLIK DÜŞMANIDIR

50 ülkeden 600 insan ve 6 gemi ile yola çıkan Gazze'ye insani yardım konvoyu, Akdeniz'in Uluslar arası sularında seyrederken, 31 Mayıs 2010 günü saat 04:30' da, İsrail Silahlı kuvvetleri tarafından deniz ve havadan saldırıya uğramıştır.

Alınan bilgilere göre, bu saat itibariyle (31 Mayıs saat 15:00) 19 şehit ve 60 yaralı bulunmaktadır. İnsani yardım şehitlerine Allah'ta rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

İnsani yardım gemilerine silahla saldırmak, gemiyi gönderen ülkelerin halkına ve özellikle TÜRK halkına savaş açmak demektir.

Sivil, silahsız, yardım amacıyla giden insanlara silahla saldırmak, İSRAİL' in gerçek yüzünü bir defa daha ortaya çıkarmıştır. İnsanlık düşmanıdır.

ANADOLU KARTALI HAVA TATBİKATI KRİZİ

10:23 Ekim 2009 tarihleri arasında icrası planlanan “Anadolu Kartalı 2009/3 tatbiktının Uluslararası bölümünün ertelendiğinin açıklanması ve TRT 1 tarafından yayımlanan “Ayrılık” dizisinde, İsrail Askerlerinin Filistin'de yaptıkları katliam ve insanlık dışı eylemlerle ilgili sahnelerin bulunması, İsrail'in sert tepkisi ile karşılaştı.

Meseleyi geçmişi ile irdelemek gerekmektedir.

Zihinlerimizi yoklarsak, Şubat 1997 tarihinde, Sincan Belediye Başkanlığının düzenlediği “Kudüs Gecesinde” İsrail'in Filistin'de uyguladığı katliamları konu eden bir piyes nedeniyle, şehrin tanklarla işgal edilmesinin, Belediye Başkanının mahkemeye verilerek 8 yıl cezaya çarptırılmasının, bu gecenin 28 Şubat Post Modern darbesinin gerekçeleri arasında gösterilmesinin yanında, bu günkü gelişmenin değeri daha iyi anlaşılacaktır.

TÜRKİYE GLOBAL KARAR MEKANİZMALARINDA OLMALIDIR

ABD Devlet Başkanı, Barac Hüseyin Obama, Türkiye'yi ziyaret etti. Bu ziyaret farklı bakış açıları ile farklı kişiler tarafından yorumlandı. Ama, olaya ziyaretçinin amacı ve ülkesinin konumu açısından yaklaşılarak yorumlanması gerekir kanaatindeyim.

ABD Global bir güçtür. Devlet Başkanı da global düşünmek durumundadır. Türkiye ziyaretini de bu seviyede değerlendirmek gerekir.

Türkiye, coğrafî mevkii itibarı ile, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu kara havzaları ile Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizi Havzalarının ortasında kilit bir mevkiye sahiptir.

Yani Türkiye, Jeostratejik dairede, Coğrafi Konumu ile, bu havzalardaki ülkeleri aktif olarak etkileyip, yönlendirme imkan ve gücüne sahiptir.

Diğer taraftan dini, ırkî, tarihi bağları ve yönetim tecrübesi ile Türk ve İslâm Aleminin sahip olduğu, Asya'nın Batı yarısı ile Afrika'nın Kuzey yarısını kaplayan, iki kat'aya yayılmış, geniş coğrafya üzerindeki 60 Müslüman Ülkeyi etkileyebilen ve bu ülkelere kıyısı olan açık denizlerle ilgilenme imkanı bulabilen bir devlettir.

Yani, Türkiye, Jeopolitik Dairede, ABD dahil diğer bütün Global Aktörlerin hedefinde bulunan bir coğrafyanın lideri olabilme potansiyeline sahiptir.

Hizmetlerimiz hakkında ve ihtiyaçlarınız ile ilgili detaylı bilgi edinmek için bizimle iletişime geçin...

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Ürünlerimiz ve Hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için tıklayınız.

Whatsapp İletişim Hattı