yalan

  • 3 Temmuz 2017 tarihli yayınında iftiralara gönderdiğimiz yalanlama yazılarımızı yayınlamayan 21. Yüzyıl Enstitüsüne tazminat davası açılmıştır.

  • BASIN AÇIKLAMASI

    24 Mayıs 2023 tarihinde Babala TV isimli Youtube kanalında yayınlanan ve CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olduğu “Mevzular Açık Mikrofon” adlı programda Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, şirketimizle ilgili SADAT denilen bir kuruluş var, SADAT denilen diyor ki ben Türkçe’yi kaldıracağım, Türkiye Cumhuriyeti devletini kaldıracağım, Avrasya diye bir devlet kuracağım, resmi dili Arapça olacak. Ve bu SADAT'ın başkanı sayın Cumhurbaşkanının danışmanı. Benim SADAT’a gidişimin temel nedeni oydu. Sen kim oluyorsun da Türkiye Cumhuriyeti devletini kaldıracaksın, bayrağını kaldıracaksın, dilini değiştireceksin ve Erdoğan’ın yanında olacaksın? Ben buna izin vermem dedim.” ifadelerini kullanmıştır.

    Bilindiği üzere Sn. Kılıçdaroğlu’nun şirketimiz aleyhinde sürekli ve sistematik bir şekilde gerçekleştirdiği hukuka aykırı saldırılara karşı tarafımızca 08.06.2022 tarihinde 1 Milyon TL’lik Manevi Tazminat Davası açılmıştır. Davalı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatları, iddialarını temellendirmeye yönelik herhangi bir delili dosyaya sunamamışlardır. Kılıçdaroğlu’nun şirketimize yönelik açıklamalarının görünür gerçeklikle ilgisinin olmadığı ve şirketimizin kişilik haklarını hukuka aykırı şekilde zedelediği gerekçesiyle 28.04.2023 tarihinde Mahkemece davamızın kabulüne karar verilerek Sn. Kılıçdaroğlu, şirketimize tazminat ödemeye mahkûm edilmiştir. Ancak ne yazık ki Sn. Kılıçdaroğlu’nun şirketimiz hakkındaki tezviratları ve şirketimizin kişilik haklarına yönelik hukuka aykırı saldırıları son bulmamış ve artarak devam etmiştir.

    Sn. Kılıçdaroğlu tarafından şirketimiz hakkında kullanılan ifadeler bütünüyle gerçek dışıdır. Kurulduğumuz günden bugüne hiçbir zaman “Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Arapça olacak”, “Bayrağı kaldıracağız” ya da “Türkiye Cumhuriyeti Devletini kaldıracağız” şeklinde herhangi bir söylemimiz olmadığı gibi Şirketimizin Anayasa’nın değişmesi teklif dahi edilemeyen maddelerine ya da Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter devlet yapısına karşı herhangi bir açıklaması olmamıştır. Bu iddialar bütünüyle gerçek dışıdır. Bilakis şirketimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nde kurulan ve faaliyet gösteren tüm tüzel kişiler gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını ve bölünmez bütünlüğünü korumayı ve savunmayı kendisine görev addetmiştir. Ayrıca Sn. Kılıçdaroğlu’nun iddialarının aksine şirketimizin Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını hiçbir zaman yapmamıştır.

    Şirketimizi “çamur at, izi kalsın” yaklaşımıyla politik çıkarlarına alet eden, şirketimize yönelik saldırgan tutumuyla toplumun belli bir kesimi nezdinde meşruiyet kazanmaya çalışan Sn. Kılıçdaroğlu’nu kınıyoruz. Sn. Kılıçdaroğlu’nu, Savunma Sanayi Hizmet Sektöründe hizmet veren sayılı Türk şirketlerinden olan şirketimizi artık siyasi propagandasına alet etmeyi ve Türk Milletini aldatmayı bırakmaya davet ediyoruz. SADAT, Türk Siyasetinin bir aktörü değildir. SADAT, Savunma Sanayi Hizmet Sektörü’nde meri mevzuata uygun bir şekilde faaliyet gösteren bir sermaye şirketidir. Sn. Kılıçdaroğlu tarafından ısrarlı bir şekilde politik tartışmalara çekilmeyi, siyasete alet edilmeyi reddediyoruz. Sn. Kılıçdaroğlu’nun şirketimiz hakkındaki bu iftiralarına karşı ayrıca tarafımızca yeni davalar açılacağını ifade etmek isteriz.

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 26/05/2023

    SADAT Savunma A.Ş.
    Basın Müşavirliği

  • Birgün.net gazetesinde Erk Acarer imzalı iftiralara gönderdiğimiz cevaplar yayınlanmayınca yargı erişimin engellenmesi kararı almıştır.

  • Hani bilirsiniz; Batıda bir takım asılsız haberler çıkarılır sonra bu asılsız haberler mahkemelerde delil unsuru kabul edilir ve partiler kapatılır, iş yerleri yeşil sermaye adıyla yaftalanır, çocuklarımıza verdiğimiz manevi eğitim yuvaları bir bir kapatılırdı.

    Bir zamanlar, Ümit Özdağ, SADAT ve kurucusu E. Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi hakkında asılsız iddialarda bulunmuştu. “SADAT’ın Tokat’ta ve Konya’da silahlı eğitim kampları olduğunu” söylemişti. Yakın çevresinden kişiler tarafından bu bilgileri nereden aldığı sorulduğunda, “ABD, bir kişi, kurum veya devletin aleyhinde kullanacağı bilgileri, önce kendi mahalli basınında yayınlatır. Sonra da iç basınından alıntı yaparak, uluslararası alanda kullanır. SADAT ile ilgili bilgileri de ABD ve İsrail’den aldım.” Demişti.

    Meral Akşener de bir zamanlar kankası olan kişiden duyduklarını doğru zannederek, “SADAT’ın Tokat ve Konya’da silahlı Eğitim Kampları” olduğu iftirasında bulunmuştu. Bu beyanı suç duyurusu olarak kabul eden Ankara Başsavcılığı, SADAT Hakkında kovuşturma başlatmış ve Meral Akşener’i ifade vermeye çağırmıştı. Yapılan uzun sorgulamada, bilgiyi nereden aldınız sorusuna, “Hatırlamıyorum”, belgeniz var mı sorusuna “yok” cevabı vermiş ve bu sorgulamadan sonra bir daha SADAT’ın ismini ağzına alamamıştı.

  • Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 Mayıs 2022 tarihinde beraberinde 70’e yakın milletvekili ve toplamda 150’ye yakın partilisiyle birlikte şirket merkezimize gelerek şirketimizin kapılarını zorlamış, sözde görüşme isteğinin karşılık bulmaması sonucunda şirketimizin saygınlığını ve itibarını hedef alan haksız ve mesnetsiz ithamlarda bulunmuş, bu saldırısı tüm basın-yayın organlarında yayınlanarak kamuoyunda şirketimiz hakkında olumsuz algının oluşmasına sebep olmuştu.

  • 23 Mart 2023 tarihinde Halk TV’de yayınlanan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olduğu “Lider Masası” adlı programda Kılıçdaroğlu’nun şirketimizle ilgili kullandığı SADAT’ta da ne söyledi SADAT, SADAT diyor ki Türkçe’yi kaldıracağız, resmi dil Arapça olacak diyor. Türkiye Cumhuriyeti devletini kaldıracağız yeni bir devlet kuracağız adı Asrika olacak diyor.” ifadelerini kullanmıştır.

    Bilindiği üzere CHP Genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu’nun şirketimiz aleyhinde sürekli ve sistematik bir şekilde gerçekleştirdiği hukuka aykırı saldırılara karşı tarafımızca 08.06.2022 tarihinde 1 Milyon TL’lik Manevi Tazminat Davası açılmıştır. Ne yazık ki Sn. Kılıçdaroğlu’nun şirketimiz hakkındaki tezviratları ve şirketimizin kişilik haklarına yönelik hukuka aykırı saldırıları son bulmamış ve artarak devam etmiştir.

  • 3 Mayıs 2021 tarihli ODA TV haberinde "SADAT'ın hedefinde hangi bakanlık var" başlığı kullanılarak çarpıtma yapılmıştır.

    SADAT Savunma'nın hissedarlarından Em. Alb. Gürcan ONAT beyin korona hastalığı geçirdiği süreci kaleme aldığı bir yazısından yola çıkan ODA TV zorlama bir yorumla konuyu mecrasından çıkarmayı denemiştir.

  • 29 Haziran 2017 tarihinde Oda TV'de yayınlanan iftiralara karşı gönderdiğimiz yalanlama yazılarımız yayınlanmamıştır. Tarafsız yayıncılık ilkelerinin ahlaki değerleri arasında olmadığı anlaşılan Oda TV'ye karşı tazminat davası açılmıştır.

  • ODA TV ÖZEL YALAN HABERİ

    ODA TV’den Şahsıma ve mensubu bulunduğum SADAT A.Ş.’ye iftira edilmiştir

    Oda TV web sitesinde Caner Taşpınar imzasıyla 10 Ekim 2021 tarihinde yayınlanan “SADAT Başkanı Adnan Tanrıverdi Odatv’ye Konuştu: Harp Okulları mülakatını 3 yıl SADAT yaptı” şeklinde bir konuşma tarafımdan yapılmamıştır.

    Bu haber, şahsıma ve kurucusu bulunduğum SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne, TSK ve Devlet Organlarına çöreklenmiş olan ve 15 Temmuz 2016’dan itibaren tasfiyesi ve etkisiz hale getirilmesi için mücadele edilen FETÖ Örgütü mensupları tarafından ortaya atılmış, gerçekle alakası olmayan bir iftiradır.

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak görev yaptığım Ağustos 2016 – Ocak 2020 tarihleri arasında, FETÖ örgütünce yerleştirilen elemanların, adli ve idari işlemlerle tasfiyesi sonucunda boşalan kadroların doldurulması için yapılan personel alımları, yürürlükteki mevzuat esaslarına göre Milli Savunma Bakanlığı tarafından oluşturulan Mülakat Komisyonları tarafından yapılmıştır.

    Personel veya öğrenci alımı komisyonlarında SADAT A.Ş.'yi temsilen hiçbir subay veya emekli subay görev almamıştır. Hava Kuvvetleri Komutanlığından Em. Per. Bnb. Gürcan ONAT branşı olan PERSONEL konularında mesleki tecrübe ve birikimi sebebiyle MSB tarafından komisyonlarda bir dönem görevlendirilmiştir. Bu görevlendirme ile ilgili SADAT A.Ş.'nin bir tasarrufu olmadığı gibi şirketimizin çalışanı da değildir.

    İftira niteliğindeki bu haberden dolayı gerekli yasal işlemlerin tarafımdan başlatılacağını kamuoyuna saygı ile duyururum. 11.10.2021

     

    Adnan TANRIVERDİ
    Em. Tuğgeneral
    SADAT A.Ş. Kurucu Başkanı

  • Firari olduğunu söyleyen ve 15 Temmuz darbe girişimi gecesi - Ankara’da sürdüğünü iddia ettiği - tank ile sivilleri ezmiş olabileceği gerekçesi ve helallik dilemek bahanesi ile bir Youtube kanalına 20 ve 22 Ağustos 2021 tarihlerinde görüntülü röportaj veren, adının Osman Görer (veya Gürer) olduğunu söyleyen şahıs videolarda özetle; 2012 – 2016 yılları arasında 9 ayı eğitim olmak üzere toplam 4 yıl SADAT adına çalıştığını, TSK’nın resmi üniformasını giyerek askeri birliklere girip çıktığını, kendisi dahil 10 kişiyi tanıdığını ama her ilde çeşitli askeri birliklerde kendileri gibi pek çok kişinin olduğunu, 15 Temmuz’da kendisine bir askeri birlikten SADAT’ın emri ile tank verilerek sivillerin üzerine sevk edildiği iddialarını dile getirmiştir.

    Şahsın Şirketimizi hedef alarak, Şirketimiz özelinde, devletin kurumlarını, makamlarını ve resmi görevlileri, ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde, suçlu olarak göstermeye yönelik, iftira, karalama ve ithamlarda bulunduğu açıkça görülmektedir.

    Şahsın Şirketimiz ile herhangi bir zaman ve mekânda ilişkisi, irtibatı olmamıştır. Şirketimizden hiçbir surette eğitim almamıştır. Şirketimizin bu tür bir eğitim hizmeti bulunmamaktadır. Kendisine maaş veya başka bir adla ödeme yapılmamıştır.

    SADAT Savunma, kurucusu Adnan Tanrıverdi, yöneticisi Melih Tanrıverdi ve diğer çalışanları şahıstan, iddia ve iftiralarından tamamen ari, pak, temiz ve beridir.

  • https://twitter.com/haberpiri/status/1458624464086872065

    11 Kasım 2021 Perşembe tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde  “SADAT’ın kayıp iş ilanları” başlıklı, “Barış Terkoğlu” imzasıyla yayınlanan yazıda Şirketimize yönelik yine asılsız ve altı boş suçlamalar yöneltilmiştir.

     

    SADAT SavunmaYasal Bir Şirkettir

    SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Türkiye’nin dost ve müttefiki ülkelerin silahlı kuvvetleri ve polis teşkilatlarına danışmanlık, eğitim ve ikmal hizmetleri sunmak üzere kurulmuştur.

    SADAT Savunma özel hukuka ve Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş ticari bir şirkettir. Şirket ana sözleşmesi, tüm savunma sanayi firmalarının faaliyet alanını düzenleyen 5201 ve 5202 sayılı kanunlar ile uluslararası mevzuat göz önünde bulundurularak hazırlanmış ve 2012 yılında ilgili bakanlıklar tarafından yaklaşık 4 ay incelendikten sonra tescil edilmiştir. Tescil işlemi, 28 Şubat 2012 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanmıştır.

     

  • 26.06.2017 tarihinde, Erk ACARER tarafından “BİRGÜN.NET’’de yazılan “ORDUDA VE YARGIDA SADAT’ başlıklı yazıda, SADAT Savunma ve Kurucusu Adnan TANRIVERDİ aleyhine bir çok YALAN VE İFTİRA yayınlanmıştı. Şirketimizin faaliyetleri hakkında tamamen kurgu haberler yazarak algı oluşturmayı amaçlayan yazar aleyhinde 04.07.2017 tarihinde açtığımız tazminat davası 24.02.2021 tarihinde sonuçlanmış ve müfteri yazar toplamda 10.000 TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.

    sadat-savunma-ve-adnan-tanriverdi-lehine-manevi-tazminat-karari1 sadat-savunma-ve-adnan-tanriverdi-lehine-manevi-tazminat-karari2

  • İkinci Dünya Savaşı ile büyük bir yıkıma uğrayan Batılı Ülkeler savaşın yıkıcı etkisi ile neredeyse yok olmak üzere olan ekonomilerini düzeltme adına birbirleri ile küresel bir anlaşmaya gittiler ve Avrupa Birliğinin doğmasını sağladılar.

    Savaşın galiplerinden ABD, İngiltere ve Fransa sömürgeci anlayışlarını devam ettirmiş ve Afrika Kıtası ile Ortadoğu İslam Ülkelerine yüzlerini çevirmişlerdir. Ortadoğu coğrafyasında gelişmekte olan ülkeleri bereketli bir pazar olarak değerlendirmeyi başarmışlar ve birbirlerini imha etmek için geliştirdikleri silahlarını bu ülkelere satmaya başlamışlardı.

    Bu ülkeler silah sanayilerine pazar bulma adına bölgemizdeki ülkelere nifak tohumlarını ekmiş, birbirleri ile savaştırmışlardır. Bölge ülkeleri birbirleri ile savaşmak için batılı ülkelere sattıkları petrol gelirleri ile onlardan daha pahalıya silah almış ve ekonomileri her geçen gün çökerken halkları da fakirleşmeye mahkûm olmuşlardır.

  • Önceki yazımızda SADAT Savunmaya tezviratlarını akılsızca, şuursuzca, gayri ahlaki bir üslup ve yöntemle yönlendirenlerin arka planda var olan gerekçelerine değinmeye gayret etmiş idik. Şimdi İkinci Dünya Savaşı sonrası özellikle soğuk savaş sonrası Varşova Paktı’nın dağılması ve Rusya’nın eski gücünü yitirmesi üzerine ABD ve saz arkadaşlarının bölgemizde alevlendirdikleri vekalet savaşlarının yöntemine değineceğiz.

    Esasında vekalet savaşlarının ilk çıkışı soğuk savaş döneminde olsa da Türkiye’nin de bulunduğu Ortadoğu Coğrafyasında etkin olarak kullanılmaya başlanması 1990 sonrası ABD’nin Kuzey Irak’ı işgali ile başlamıştır.

    Varşova Paktı karşısında bir blok oluşturulmak için kurulan NATO, Sovyetlerin dağılması ile misyonunu tamamladığı yönünde tartışmaların merkezine oturdu. Ancak 1990 tarihinde İngiltere’de yayınlanan bir makalede “Will Islam Bury Us” “İslam Bizi Gömecek Mi?” sorusunu gündeme geldi. Söz konusu makaleye göre İslam Dini Varşova Paktı’nın dağılması ile yükselişe geçecek Asya ve Avrupa’da kısa zamanda etkili olacaktır. Makalede daha ileri gidiliyor ve herhangi bir müdahale olmazsa 30 yıl sonra İslam’ın Dünya hakimiyetini eline geçireceğine vurgu yapılıyordu.

  • Okuyacağınız bu makale SADAT Savunma ve Vekalet Savaşları başlıklı yazılarımızın üçüncü ve sonuncusunu teşkil ediyor. SADAT Savunma bir savunma danışmanlık şirketi olmasına karşın batılı emperyalist ülkelerin özel askeri şirketleri gibi girdikleri ülkelerde kan ve göz yaşı ekmeyip, barış ve huzurun teminatı olarak faaliyet göstermektedir.

    Üstelik bu ülkelerde verdikleri hizmeti Türkiye’nin ve taraf ülkelerin kanun ve nizamlarına uygun hareket ederek yerine getirmektedirler. Bu faaliyetleri yürütürken mevcut ülkelerin milli gelirlerini hortumlamayı değil cüzi bir kazanç ile daha ziyade hizmet kaynaklı anlayışla yürütme gayretindedir.

    Asli amaç ticari kazanç sağlamak değil kardeş kanının döküldüğü bu ülkelerde barışı sağlayacak stratejik eylemlerin hayata geçirilmesi için çalışılması olmuştur.

  • SADAT Savunma kurulduğundan beri hakkında pek çok spekülasyon oluşturuldu. 2021 yılının ilk haftalarında yani kuruluşunun üzerinden dokuz yıl geçmesine rağmen benzer spekülasyonların oluşturulmaya devam ettiği görülmektedir. Önce SADAT Savunma ne yapar buna bakmakta fayda var.

    SADAT Savunma Ne İş Yapar?

    SADAT Savunma kurulduğu günden itibaren internet sitesi üzerinden ne iş yaptığını açık olarak ifade etmektedir.

    SADAT Savunma Uluslararası alanda Silahlı Kuvvetlerin ve İç Güvenlik Güçlerinin organizasyonu amacıyla, stratejik danışmanlık, özel savunma ve güvenlik eğitimleri ile donatım alanlarında hizmet vererek, İslam Ülkeleri arasında savunma ve savunma sanayi işbirliği ortamı oluşturmak ve İslam Dünyasının kendine yeterli bir askeri güç olarak da Dünya Süper Güçleri arasında hak ettiği yeri almasına yardımcı olmak misyonuna sahiptir. (https://www.sadat.com.tr/tr/hakkimizda/misyonumuz.html)

    Hizmet verdiği ülkelere yönelik jeopolitik duruma uygun tehdit değerlendirmeleri yaparak, bu değerlendirme ışığında ülke savunması ve iç güvenliğinin temini amacıyla en etkin ve modern ihtiyaçları karşılayacak şekilde Silahlı Kuvvetlerinin ve İç Güvenlik Güçlerinin organizasyonunu sağlamak vizyonu ile hareket etmektedir. (https://www.sadat.com.tr/tr/hakkimizda/vizyonumuz.html)

  • İzmir HDP İl Binasına gözü dönmüş kiralık bir katil – terörist tarafından yapılan saldırıyı şiddetle kınar, saldırı sonucu vefat eden (çaycı olduğu bilgisi paylaşılan) Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine baş sağlığı dileriz.

    HDP İstanbul milletvekili Hüda Kaya Hanımın böyle üzücü bir olay üzerinden provokasyona başvurarak katili şirketimizle ilişkilendirmeye kalkmasını da şiddette kınarız.

    SADAT Savunma’ya 10 yılı bulan bir süredir Suriye’de eğitim verdiği iftirası atılmakta ancak 10 yıldır tek bir ispat, tek bir belge sunulmamaktadır.

    İddia sahipleri, iddialarında samimi iseler ispatını geçen 10 yıllık süre boyunca savcılıklara niçin teslim etmekten kaçındıklarının cevabını vermekle yükümlüdür.

  •  

    SEDAT PEKER’İN SADAT İLE İLGİLİ İDDİALARI:

    Organize suç örgütü kurmak suçlamasıyla hakkında gözaltı kararı olan ve halen yurtdışında bulunan Sedat Peker 30 Mayıs 2021 tarihinde yayınladığı 8. Videosunun 50. dakika 28. Saniyesi ile 54. dakika 10. saniyesi arasındaki Bölümünde, SADAT (Uluslararası Savunma Danışmanlık, İnşaat, Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi) hakkında; [1]

    “...Diyordum ya Suriye’de sorun var. MİT TIR’ları yakalandıktan sonra benim kendi kafamda şöyle bir şey oluşmuştu. Biz oraya hem toplumun duygularını yükseltmek, hem de oradaki kardeşlerimize yardımcı olmak için, Bayır Bucak Türkmenlerine, diğerlerine, neydi insansız hava aracı, kıyafetler, ama çok fazla, sayıca bunlar oradaki tüm savaşçılara yetecek kadar, telsizlerden tutun, çelik yeleklerden, onlar, bunlar, TIR’larca, bu projeyi düşündük. O millet Vekili arkadaşla da konuştuk, o milletvekili arkadaşımız da düşünceyi aldı iletmesi gereken yerlere iletti. Tamam. Sonra dediler biz ek tırlar verelim. Sizin TIR’larla işte beraber, bizim TIR’lar Sedat Peker Yardım Konvoyu diye gidiyor. İşte Basına da resimler veriyor. Halkı şey yapıyor. Bütün hepsi tüm ekipmanları yolluyor. Ama benim adıma giden diğer araçlar var. Onlar da başka yerlerdeki Türkmenlere gidiyor diye biliyoruz. Ama biz o araçların içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Bilmiyoruz dediğim, biliyoruz. İçinde silah var yani. Biz çocuk değiliz. O da normal. Olması lazım gelir çünkü. Ama bu MİT tarafından organize edilmiyor. Askeriye tarafından da organize edilmiyor. Bu SADAT tarafından organize ediliyor. SADAT’ın içerisinde bir ekip tarafından. Şimdi biz bunları yollarlarken işte ben bunların hepsini, ben kendi paramla alıyorum. Onlar hariç. Onlar hariç, Onların benimle hiçbir ilgisi yok. Ama benim adıma gidiyor. İşte işlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor. Direk geçiş yapılıyor. Sonra ben bizim yüklü miktarda mitsubişiler, araçlar yollamaya başlayınca, dediler bize de biraz verir misin? Orada savaşta, tamam verelim. Yav bakıyorum böyle Türkmenlere, her yerden videolarla teşekkür ediyorlar. Aracı aldık, aracı aldık. Yav bir iki tane böyle, Arapça konuşuyorlar. Arapça konuşmalarında sorun yok. Yav Türkmen arkadaşlardan biri dedi, yav bunlar El Nusracı dedi. Allah, Allah lafı… Bizim diğer arkadaşlar da bana diyor ki yav bu gidenler El Nusra’ya geliyor diyor. Evet!  Benim üzerimden gidiyor. Samimi yapıyorum. Ama ben yollamadım. SADATÇILAR yolladı. Beni küçültmek istediniz de mi? Göreceksiniz kibrit kutusuna sokacağım hepinizi, tüm dünyada. Göreceksiniz. Hem de devleti de yargılatmayacağım. Heh he göreceksiniz! Belki Devlete para cezası, engel olmadığı için. Şey yapmadığı için, … gerekli tedbirleri almadığı için birkaç yüz bin lira. Devamlı biz her şikâyette zaten bizi haksız bulup geçiyorlar. Ondan bir şey olmaz. Ama Devlet bu benim hikâyede değil, SADAT Ekibi…”

    şeklinde ifade ve iddialar ileri sürmüştür.

  • ‘Silahlı eğitim danışmanlığı’ yapılmasını anayasal düzeni değiştirme olarak algılayan Sol ve Kemalist kafalar şirazeyi kaybettiği gibi içeriğinde din ve dindarlara ait olan her türlü söylem, eylem ve yapıyı da yok etmeye ilk günkü gibi kararlı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski başdanışmanı, Emekli General Adnan Tanrıverdi’nin Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi’ne (SADAT) yönelik son günlerde yükselen bir karalama kampanyası başlatıldı.

    Cumhuriyet gazetesinin başını çektiği operasyon ile SADAT’ı “anayasal düzeni yıkacak” bir unsur olarak öne çıkarma savaşı veriliyor. Cumhuriyet gazetesi Kemalist isimler ile yaptığı röportajlar ile konuyu tekrar gündeme taşıyarak algı operasyonu yürütüyor.